Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen ve Türkiye'nin en önemli teknoloji projelerinden birisi olan Milli Muharip Uçağı KAAN; uçabilmesi için bütün testlerin tamamlanmasının ardından nihayet gökyüzüyle buluşarak vatan sevgisi olan herkese büyük gurur yaşattı.
Proje aşamasından bu yana KAAN'ın uçacağına inanmayan mandacı güruh, uçak piste ilk çıktığında kanatlarını kalorifer peteğine benzeterek dalga geçmişlerdi.
Onlara göre bu millet böyle büyük(!) işleri başaramazdı.
Çünkü kiralık beyinleri sadece kendi ülkelerini aşağılamaya kodlanmıştı.
Hatırlarsanız TOGG için “hani fabrika nerede? Hani araba nerede? Yalan söylüyorlar, milleti kandırıyorlar” demişler, TOGG yollara çıktığında ise “bunlar İtalya’dan gemiyle getiriliyor geliyor neresi yerli?” diyerek kabul edememişlerdi.
İlk Uçak/İHA gemisi olan gururumuz TCG Anadolu LHD sınıfı (Türk Donanma tarihinin ilk LHD gemisidir.) denize indirildiğinde de “neresi uçak gemisi sıradan bir gemi” diyerek kabullenemediler.(Bu ezik kitlenin içinde şanlı ordumuzda görev yapmış emekli askerlerin de bulunması tarlanın ne kadar derinden sürüldüğünü gösteriyor.)
Şu anda dünyanın bir numarası olan ve adına şarkılar bestelenen İHA/ SİHA’ları benzerleri marketlerde satılan maketler olarak niteleyecek kadar aşağılık bir tavır sergilediler.
Yine onlara göre Kızılelma’da sıradan bir uçaktı hatta uçup uçmayacağı bile belli değildi.
Çünkü onlara göre uçmak için iki kadeh atmak yeterliydi, kafayı bulunca da değil uçmak Mars’a bile gidilebilirdi. Onca para harcamaya, Avrupa’yı, ABD’ni kızdırmaya ne gerek vardı?
Karadeniz’de doğalgaz, Gara’da petrol bulundu bunlar palavra dediler, herkesin gördüğünü görmediler..
Uzaya giden ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı’ya turist, uzayda yapılan deneyler için de çocuk oyuncağı diyerek kendilerini tatmin ettiler.
Akıl sahibi herkesin gidip görebileceği devasa tesisleri, fabrikaları ve savurma sanayii ürünlerini ısrarla ve inatla görmezden gelerek ülkesinin başarılarından rahatsızlık duyan aydın görünümlü müptezeller ve emperyalizme uşaklık yapan ezikler geçmişte Vecihi Hürkuş’lara, Nuri Killigil’lere, Nuri Demirağ’lara, Şakir Zümre’lere dünyayı zindan etmişlerdi.
Öylesine büyük bir kin ve nefret taşıyorlardı ki Nuri Killigil ve 27 işçisini Haliç’teki silah ve cephane fabrikasıyla birlikte havaya uçurarak şehit ettiler.
İhanet öylesine derindi ki ceset parçaları Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan baskı sonucunda (vücut bütünlüğü bozulduğu bahanesiyle) cenaze namazları dahi kılınamadan Edirnekapı Şehitliği’nin bir köşesine sessiz sedasız defnedildi. Suçları milletine hizmet olan kahramanlarımızın cenaze namazlarının kılınmasına bile tahammül edemediler.
Çok fazla gerilere gitmeye gerek yok, Aselsan’ın çok büyük ve milli projelerinde görev alan seçkin mühendislerimizi infaz edip intihar süsü verdiler.
Ne yazık ki yargının gücü bu ihaneti aydınlatmaya yetmedi, yetseydi muhtemelen onlar için de bir “intihar” hikâyesi uydururlardı.
Yerli ve milli her şeyin karşısında olanların ve engelleyenlerin saltanatı(!) 15 Temmuz’a kadar sürdü. 15 Temmuz’da 2016’da ABD/AB’nin uşaklarına yaptırmaya çalıştıkları darbenin devlet/millet işbirliği ile bastırılmasıyla rüzgâr tersine döndü.
İçindeki hainleri büyük oranda temizleyen devlet, devlete sahip çıkan güçlü siyasi irade ve iradesine ipotek konulmasına izin vermeyen millet el ele vererek yeni bir dönen başlattı.
Artık fosil kafaların “olmaz, yapılamaz, mümkün değil” dedikleri ne varsa birer birer yapılıyor ve dünya pazarlarında boy göstererek rakipleri ile çatır çatır rekabet ediyor.
Bağımsızlığımızın ve gücümüzün de sembolü olan Türk savunma sanayii ürünleri bir yandan dışa bağımlılığı azaltırken diğer yandan ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor.
KAAN Milli muharip uçağının tanıtımı yapıldığında iktidara; "İnsanları kandırmayın, hayal satmayın" diyerek yüklenen gazeteci kılıklı bir küfürbaz aynen şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bir tane uçak var, tak tak tak gidiyor, tekerlerine motor koymuşlar öyle mi gidiyor bilmiyoruz. Tamam, Milli Muharip Uçak olsun da e daha uçmuyor bu. Daha yerden tekerlerini 10 santimetre bile kesmedi.
Belki 2030'da deneme uçuşuna başlayacak. Belki 2035'te..
E tamam da motor nerede? Bu uçağı Çin yapmaya çalışıyor, 15 senedir bitiremedi daha. Niye yalan söylüyorsun!
De ki "Biz yapmaya çalışıyoruz, uğraşıyoruz" Yalana gerek yok. Çünkü büyük yalanlar büyük hayal kırıklıkları. İnsanlara hayal kurdurmak iyi bir şeydir ama hayal satmak kötü bir şey.”
Peki, ne oldu?
KAAN uçtu, hem öyle bir uçtu ki ABD’den Almanya’ya, İngiltere’den Fransa’ya, Hollanda’dan, Yunanistan’a, Rusya’dan Çin’e övgü dolu haberlere konu oldu.
Bu ezik tiplerde “utanma” olmadığı için özür dileme erdemini gösteremediler.
Muhalif basın ve müptezeller görmezden gelseler de KAAN’ın gökyüzü ile buluşmasına dünya kayıtsız kalmadı.
Yazının daha da uzamaması için dost ve kardeş coğrafyalardaki sevinç ve gurur paylaşımlarını buraya almadım ama dost görünümlü hasımlarımızın ülkelerinde bile medyanın KAAN’dan övgüyle bahsedilmesi, elde edilen başarının büyüklüğünü gösterirken içimizdeki “İrlandalıların” artık bıktığımız ve alıştığımız ihanetlerini de gözler önüne seriyor.
Savunma haberleri ve analizleri sitesi Meta Defense; "Türk muharip uçak KAAN havalanıyor ve Türk havacılık endüstrisini elitler arasına taşıyor" başlığı ile haberini duyurduğu haberinde, KAAN'ın başarılı uçuşunu, Türkiye'nin hava savunma sanayisinin "büyük bir başarısı" olarak niteledi.
ABD merkezli yayın yapan Business Insider internet sitesi, KAAN'ın, Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağına sahip olma yönünde "büyük adım" olduğunu kaydederek Türk havacılık sanayisinin 10 yılı aşkın gayretlerinin neticesi olduğu ve nihayetinde Türkiye'nin KAAN'ın F-16 filosunun yerini almasını umduğunu belirtti.
Bloomberg televizyonu KAAN'ın, Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağının teker kesmesinin "mihenk taşı" niteliği taşıdığını vurguladı.
İngiliz haber ajansı Reuters, KAAN'ın gökyüzüyle buluşmasını "Türkiye'nin ilk milli savaş uçağı olan KAAN, ülkenin hava kuvvetlerini geliştirme çabalarının bir parçası olarak ilk uçuşunu tamamladı." ifadeleriyle okuyucularına duyurdu.
Kanada'da yayın yapan BNN Bloomberg televizyonu, "KAAN, Türk savunma endüstrisinin özgüveni ve yenilikçiliğinin sembolü" olduğunu belirtti. Türkiye'nin en yeni 5. nesil savaş uçağı KAAN'ın ilk seferi için gökyüzüne yükselmesiyle "Türk savunma ve havacılık tarihinde yeni bir şafak doğdu." ifadesiyle izleyicilerine seslenen BNN Bloomberg, "Bu olay sadece bir hava gücü gösterisi değil; Türkiye'nin askeri teknolojide kendine güven arayışında önemli bir sıçramayı ve savaş geleceğine doğru cesur bir adımı temsil ediyor." değerlendirmesinde bulunurken "Havayı yaran şık tasarımıyla KAAN, bir ulusun hırslarını, teknolojik becerisini ve stratejik öngörüsünü simgelemektedir." Övgüsüne yer verdi.
(BNN Bloomberg Televizyonu KAAN için böylesine gurur veren ifadeler kullanırken KAAN’ın uçmasının muhalif medyada haber bile olmaması gerçekten utanç vericidir ve esas sorunun pirincin içindeki beyaz taşlar olduğunu göstermektedir)
Japonya'nın en büyük ekonomi gazetesi Nihon Keizai Shimbun (Nikkei), KAAN'ın ilk uçuşunu başarıyla tamamladığını ve Türk savunma yetkililerinin bu 5. nesil savaş uçağını Asya ve Körfez ülkelerine ihraç etmeyi umduğunu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin KAAN'ı 2030 itibarıyla "düşük görünürlük" kapasitesine ulaştırmayı hedeflediğini aktardı.
Fransız medyası, milli muharip uçak KAAN'ın ilk uçuşunu gündeme getirerek, Türk hava savunma sanayinin "büyük bir başarıya" imza attığını yazdı.
Askeri ve jeopolitik konular üzerine yayın yapan Opex 360 gazetesinin "5'inci nesil Türk muharip uçak KAAN ilk uçuşunu gerçekleştirdi" başlıklı haberinde, KAAN'ın ilk uçuşunda 2 bin 440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 kilometre hıza ulaştığı ve 13 dakika havada kaldığı aktarıldı.
Yunanistan’ın en çok okunan gazetelerinden Kathimerini, "KAAN'ın ilk uçuşundan ne öğrendik – Ege'de güç dengelerini değiştiriyor mu" başlıklı haberinde; "Türkiye, KAAN'ın uçuşuyla kendi ülkesi içinde 5'inci nesil uçak üretiminde önemli bir adım daha attı." Denilerek KAAN'ın 5'inci nesil uçaklarda F-35'lere alternatif olduğuna işaret edildi.
Çin'de Halkın Günlüğü gazetesi ve Şinhua ajansı "Türkiye'nin yerli beşinci nesil savaş uçağı Kaan'ın ilk uçuşunu başarıyla tamamladı" başlığıyla verdiği haberde, teknik özellikleri anlatılan uçağın envanterde bulunan F-16 uçaklarının yerini alabileceği kaydedildi.
Alman Welt gazetesinin "Bu dönüm noktası, Türkiye'nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor" başlıklı haberinde KAAN'ın ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan için bunun ABD'ye karşı kazanılmış bir zafer anlamına geldiği belirtilerek Türkiye'nin modern savaş uçaklarının üretiminde kendi kendine yeterlilik konusunda giderek daha fazla çaba harcadığı ve bunun hızla büyüyen savunma sanayisi için tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret edildi.
Çift motorlu savaş uçağının "5. nesil" diye adlandırılan, gizlilik özelliklerine sahip bulunduğu, bu nedenle radar tarafından tespitinin zor olduğu vurgulanırken Türkiye'nin teknolojiden altyapıya, bilgi birikimi ve üretim kabiliyeti olan çalışanlarına kadar modern savaş uçağı üretimine yönelik değerler zincirinin tamamına sahip dünyadaki sayılı ülkeler arasında yer almayı hedeflediğine, bu amaçla çeşitli Türk şirketlerinde modern sensörler, radarlar ve diğer silah teknolojilerinin geliştirildiğine işaret edildi.
Havacılık sitesi Flugrevue'deki haberde de KAAN'ın Türkiye'nin umut ışığı ve gökyüzündeki yeni savaş uçağı olduğu belirtilerek gizli özelliklere sahip Türk milli muharip uçağının, başarılı ilk uçuşunu gerçekleştirdiği ve Türk Hava Kuvvetlerinin gelecekteki amiral gemisi olması beklenen KAAN'ın ilk uçuşunun 13 dakika sürdüğü ve 2440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 kilometre hıza ulaştığı kaydedildi.
Frankfurter Allgemeine gazetesi "Türkiye KAAN'ı sundu" başlıklı haberinde Türk yapımı ilk savaş uçağının ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı ifade edildi.
"www.euro-sd.com" adlı havacılık sitesindeki haberde de "milli muharip uçak" olarak bilinen ve eski adı "TF-X" olan KAAN'ın beşinci nesil savaş uçağı olduğu ve ilk kez gökyüzüne çıkan uçağın havada 13 dakika kaldığı, 2 bin 438 metre yüksekliğe ve 426 kilometre hıza ulaştığı, 2030'dan itibaren F-16 filosunun yerini almasının beklendiği kaydedildi.
Hindistan'ın NDTV kanalı, KAAN'ın teker kesme testini "Hava gücünü geliştirme gayretleri kapsamında Türkiye'nin ilk yerli savaş uçağı KAAN, ilk uçuşunu yaptı." başlığıyla izleyicilerine duyurdu. The Times of India Gazetesi ise 5. nesil savaş uçağı KAAN'ın Türkiye'nin yerli üretim savaş uçağı sürecinde "mihenk taşı" olduğunu vurguladı.
Gazetenin haberinde, Türkiye'nin "eskiyen hava gücünü modernize etmeyi birinci öncelikleri haline getirdiği bir dönemde KAAN'ın ülke için dönüm noktası olduğunu" kaydetti.
Ayrıca, gazete, KAAN ile Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağı üzerine çalışan az sayıdaki güçler grubuna adını yazdırdığına işaret ederek, "Bu da KAAN'ın nihayetinde gizli yeteneklere, gelişmiş havacılık teknolojisine sahip olacağı ve savaşta rol üstlenebileceği anlamına geliyor." ifadesine yer verdi.
Rus haber ajansı TASS, "Türk 5. nesil savaş uçağı KAAN ilk uçuşunu yaptı" başlığıyla servis ettiği haberde, uçuşun “başarılı bir şekilde” gerçekleştiğini vurguladı.
Havacılık sitesi Flugrevue'deki haberde de KAAN'ın Türkiye'nin umut ışığı ve gökyüzündeki yeni savaş uçağı olduğu belirtilerek gizli özelliklere sahip Türk milli muharip uçağının, başarılı ilk uçuşunu gerçekleştirdiği aktarıldı.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin daha düne kadar ülkemize parasını verdiğimiz araç, silah ve teçhizatı satmayan ve ambargo uygulayan İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın, İtalya’nın, Kanada’nın, Amerika’nın Türkiye ile ilgili doğdu dürüst olumlu hiçbir habere imza atmayan medya organlarının KAAN’ın teknik üstünlüklerini kabul ederek üretiminin bir başarı olduğunu belirtmeleri hatır için olabilir mi?
İlk uçuşunda 13 dakika havada kalarak 8000 feet irtifada 230 knot hıza ulaşan KAAN'ın uçuşunun ardından açıklamalarda bulunan TUSAŞ Genel Müdürü Temel KOTİL’in ifadesiyle; 25 ton bir cihaz, içinde yok yok aslında. Bilgisayarı, hidrolik sistemi, güç dağıtım sistemi, zorun zorunu yaptık. Teknolojiyi seçerken F-22 ve F-35'ten daha üst teknolojiyi seçtik, KAAN, F-22 ve F-35'ten üst teknoloji 5. Nesil uçak yapabilen 4 ülkeden biriyiz. KAAN var olan bütün uçaklarla savaşabilecek seviyede."
KAAN birçok teknik özelliğiyle diğer ülkelerin savaş uçaklarından daha üstün özelliklere sahip. Uçuş mesafesinde (3 bin kilometre) F-22 RAPTOR'la aynı. Lockheed Martin'in ürettiği F-35A'ya göre ise daha uzun menzilli. F-35 A Lightining'de uçuş mesafesi 2.800 kilometre.
Super seyire bakıldığında da 1.4 mach'la (1 mach=1.226.5 km/sa) Ruslar'ın SU-57'sinden daha üstün. Azami hızı 1.8 mach ile F-35A Lightining'den daha hızlı. Azami irtifa kapasitesi ise 55 bin fit. Bu konuda da F-35A Lightining'den daha üstün. Yani KAAN bir muharip uçaktan çok daha fazlasıdır ve dünyanın gösterdiği ilgi de bunun kanıtıdır.
İktidara muhalefet etmenin devlete muhalefet etmek olmadığını anlamayanlar için daha ne olması lazım?
Yedi düvelin kabul ettiği gerçeği inkâr etmek ve görmezden gelmek muhaliflikle açıklanamayacak kadar sorunlu ve psikiyatrinin ilgi alanına giren patolojik bir ruh halini yansıtmaktadır.
Emsallerinden çok daha üstün özellikle sahip, istikbal ve istiklalimizin teminatı olan milli ve yerli muharip uçak KAAN’ın gökyüzü ile buluşması “Kent ittifakı” palavrasıyla Kandil’e biat etmek ve bir türlü dizginleyemedikleri siyasi hırsları uğruna İstanbul’u “DEM”lemekten daha mı önemsiz?
Haftanın sözleri
Aklı olduğu halde aklını gerektiği biçimde kullanamayana ahmak denir (La edri)
Öküzün önünde, eşeğin arkasında, aptalın her yanında kendini sakın. (Latin Atasözü)