Geçtiğimiz hafta sonu Köln’de “Kürt Festivali” adı altında düzenlenen gösterinin PKK şovuna dönüşmesi, Türkiye düşmanlığı denilince dörtnala giden Alman medyasını bile isyan ettirdi.
Terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye kucak açan Almanya’nın ikiyüzlü ve aşağılık tavrı Alman medyasında eleştiri konusu oldu.
Karlsruhe’de yayımlanan Badische Neueste Nachrichten gazetesi; “Avrupa ülkelerinin terörle mücadelede çifte standart uyguladığını” vurguladı.
Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığı habere göre; PKK’nın Almanya’daki “tehditle para toplama” faaliyetlerine dikkat çeken Badische Neueste Nachrichten gazetesi, uluslararası düzeyde terörle ortaklaşa mücadele kararlılığı sürekli dile getirilmesine rağmen Alman hükümetinin PKK’ya yönelik gevşek tavrının bu söylemin inandırıcılığına darbe vurduğunu aktardı.
“Avrupalılar böyle davranmakla kendi inandırıcılıklarını zedeliyorlar” diyen Badische Neueste Nachrichten gazetesi, “Batı’nın PKK karşısındaki tutumu Türkiye’de ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ atasözüyle tarif ediliyor” ifadelerini kullandı.
Hafta sonunda PKK’lıların Köln’de düzenledikleri gösteriyle ilgili olarak Stuttgarter Zeitung gazetesi ise şunları yazdı:
“Köln’deki PKK yanlısı gösterinin yasaklı içerik ve semboller kullanılmasına rağmen polis tarafından dağıtılmamasına bir dizi geçerli neden gösterilebilir. Ama bu durumda Almanya, Türkiye karşıtı grupların meydanlarda boy gösterebildiği hükümet üyelerinin ise buluşmalara katılmalarının önlendiği bir ülke izlenimini uyandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu değerlendirmeyi bilecektir.”
Straubinger Tagblatt’ın gösteriyle ilgili yorumu ise şöyle: “Kürtler tabii ki Almanya’da da Erdoğan karşıtı gösteri yapabilir. Ama bunu yasaklanmış olan PKK adına yapmalarına Alman devleti göz yumamaz. Gösteride yasaklı olduğu halde PKK bayrakları ve Öcalan resimleri taşındı. Polisin neden kararlı müdahalede bulunmadığına akıl erdirmek zor.”
Nürnberger Nachrichten gazetesi de gösteriye müdahale edilmemesini eleştirerek: “Tabii ki bütün Kürtlerin terör sempatizanı olduğu söylenemez. Ancak Alman makamları böylesine aptal yerine konabiliyorsa o zaman ‘çifte standart’ eleştirisi kimseyi şaşırtmamalı. Bunun aynı zamanda Türkiye’deki tutuklu Almanlara da yararı olmaz. Bu durumda ısrarla hukuka saygılı olunmasını talep etmek de inandırıcı olmaz.” İfadelerine yer verdi.
Demek ki mızrak artık çuvala sığmıyor.
Demek ki kırılan yumurtalar kırkı geçmiş..
Terörist sevgisinin sonunun nerelere varacağını gören Alman medyası açık açık “Alman makamlarının aptal yerine konulduklarını” söylüyor ise bize bu sözleri alkışlamak düşer...
Alman makamları aptal yerine konulduğuna göre Alman Makamlarından Türkiye’yi terbiye etmesini bekleyenler de aptal yerine konulmuş olmaz mı?..
Ne demiş büyüklerimiz..
Men dakka dukka.
XXX
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) Ağustos ayı turizm barometre raporunda, "Güney ve Akdeniz Avrupasında bulunan destinasyonlardan özellikle Türkiye, yüzde 24 artışla bölgedeki büyümede etkili rol oynamıştır. Türkiye, 2016'da güvenlik sebebiyle gösterdiği düşük profilin ardından hızlı bir büyüme göstermiştir." ifadelerine yer verilmiş.
Ne ilginç değil mi?..
Başta Merkel olmak üzere sözüm ona Türk asıllı Alman milletvekilleri ile içimizdeki kaşarlı Almanlar adeta yırtınarak “güvenli olmadığı” gerekçesiyle Türkiye’ye seyahat yapmayın uyarında bulunmuşlardı.
Hadi Alman Hükümetinin ve beslemelerinin kuyruk acılarını anlayabiliyoruz.
Onlar ülkemize verilecek her zararı kına yakarak kutlamak isterler..
Peki bu ülkenin ekmeğini aşını yiyen, suyunu içen içimizdeki Almanlar neden ülkelerini bu kadar acımasız bir şekilde kötülerler acaba?..
Neden ülkemize turist gelmesin diye yırtınırlar?..
Ülkelerine karşı bu kadar insafsız olanların itibarları olur mu?..
Olmadığı gelen turist sayısının % 24 artmasından da anlaşılıyor.
Mevlana ne güzel demiş;
Önce lafa bakarım laf mı diye..
Sonra söyleyene bakarım adam mı diye..
Hem de UNWTO’nun açıkladığı verilere göre; ülkesine acımasızca saldıranların söylediklerinin laf olmadığı kendilerini de adam olmadığı bundan daha iyi anlaşılamazdı..