Yaptığınız iş ne olursa olsun yalan söylemeyeceksiniz.
Hem yalan söylemeyeceksiniz ve hem de kimseyi aptal yerine koymayacaksınız.
Unvanınız, kariyeriniz, sıfatınız ne olursa olsun kimseyi küçümsemeyeceksiniz.
Çok bilgili olabilirsiniz. Ancak “kendinizi biliyorsanız” bildiklerinizin değerli olduğunu hiç aklınızdan çıkartmayacaksınız.
Çevirdiğiniz kaz yanmaz ama devirdiğiniz çam kalkmaz.
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak.
Birilerine, bir şeylere, karşı olabilirsiniz. Hatta sevmeyebilirsiniz. Ve hatta nefret bile edebilirsiniz.
Ama siz karşısınız, siz sevmiyorsunuz, siz nefret ediyorsunuz diye, karşı olduğunuz her şey kötü ve rezil değildir.
Belki de kötü ve rezil olan sizsiniz.
Beni bu girişi yapmaya iten sebep; pervasızca ortaya atılan ve utanmadan paylaşıma sokulan “terörist Türkiye” suçlaması oldu.
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin.
Otuzbin insanını teröre kurban veren Türkiye mi terörist
Her zulme uğrayanın çat kapı sığındığı Türkiye mi terörist?.
Koskoca (!) Avrupa 200 bin göçmeni barındırmaktan acizken 2 milyondan fazla göçmene kapısını açan Türkiye mi terörist?
Bu göçmenler için harcadığı 6 milyar dolar parayı Yunanistan’a verse belki o ülkeyi batmaktan kurtaracak Türkiye mi terörist?
Ramazan demeden bayram demeden Filistinlileri katleden İsrail değil, kendi insanlarını -yani Müslümanları- kimyasal silahla öldüren Suriye değil de Türkiye mi terörist?..
Bu düşmanlık neden?
Güvenlik kamerası görüntülerine inanmayalım ama ağızlarından çıkanın tavuğun kıçından çıkan kadar değeri olmayanlara mı inanalım?
YPG’nin Kobani askeri sözcüsü Redul Halili El Cezire’ye verdiği demeçte; “YPG üniforması giymiş bir grup İŞİD üyesi (onlar DAİŞ yerine İŞİD kısalması kullanıyor) muhaliflerin bayrağının çektikleri beş araçla Kobani’ye girdi. Mürşitpınar Sınır kapısı yakınlarında bir bombalı aracı patlattılar. Şimdiye kadar İŞİD’in Türkiye’den geçtiğine dair kanıt bulamadık” demesine rağmen ısrarla DAİŞ militanlarının Türkiye’den sızdığı yalanını sürdürenler masum. Türkiye terörist öyle mi?
Bırakın eskileri; daha geçen sene sadece kendilerinden olmadıklarını düşündükleri masum insanları kurban bayramında işkence ile balkondan atarak, yerlerde sürükleyerek öldürenler, bu katilleri azmettirenler masum… ama Türkiye terörist öyle mi?.
Gezi kalkışmasındaki suçlamalarla ilgili olarak ille de kamera kaydı diye tutturanların, yalanlarını suratlarına çarpan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suruç Kaymakamlığı güvenlik kamerası görüntülerini “Anadolu Ajansı sabahın saat 04 ünde Kobani’yi niye gözetliyordu ki” pişkinliğiyle–buna ahlaksızlığı da diyebilirsiniz- geçiştirmeleri ihanetlerinin artık kronik bir hal aldığının açık bir göstergesi olmuştur.
Hainler önce yalan söylüyor sonra o yalan büyütülerek herkesin inanması isteniyor.
Bunu elbette ki bir planın gereği olarak yapıyorlar..
Tamam hainsiniz. Bu ülkeyi sevmiyorsunuz.
Ama aklımızla alay etmeyin.
Maşalık, kuklalık, piyonluk karakterinize uyabilir. Hatta size yakışabilir de.
Ama herkesten maşa, kukla, piyon olmasını beklemeyin.
Dürüst olun. Muhalif olmak dürüstlüğe engel değildir.
CNN sunucusu Nevşin Mengü: “Acemice yapılmış fotoşoplar, dayanıksız deli saçması iddialar, beceriksiz bir Türkiye İŞİD kankası propagandası” diye tweet atınca kızcağıza yapmadık hakaret bırakmadınız. Muhalif olduğunu herkesin bildiği Nevşin Mengü bir anda yalaka oldu ve devrimciliği rakı masası devrimciliğine düşürülüverdi. İş nikahına dil uzatmaya kadar vardırıldı.
Neden rahatsız oldunuz?
El altından destek veren ABD’nin Dışişleri sözcüsü John Kirby’ de DAİŞ’in Türkiye’den geçtiği iddialarının doğru olmadığının söyledi.
O da mı yalaka?
Hadi sıkıyorsa ona da hakaret etsenize.
Edemezsiniz. Anında çarparlar suratınıza.
Gücünüzün bu millete yettiğini zannediyorsunuz.
Bu hainlik, bu kin, bu nefret, bu riyakarlık, bu yalancılık nereye kadar sürecek.
Kobani’den kaçan yaralılar Türkiye’de tedavi ediliyor, Türkiye’de karınları doyuruluyor.
Dahası Peşmerge Türkiye üzerinden Kobani’ye geçerek DAİŞ’le savaşıyor. Şimdi terörist Türkiye yalanını kusanlar Peşmerge’nin geçişinde zılgıtlar eşliğinde halaylar çekerek sevinç gösterileri yapıyorlardı.
Beş ayda Türkiye’den Kobani’ye 1920 TIR dolusu insani malzeme gönderiliyor. Ama buna rağmen Türkiye terörist oluyor öyle mi?
Uygulamalardaki hatalar eleştirilebilir.
Ülkemizin göçmen/sınır politikaları eleştirilebilir.
Dürüst ve tutarlı olmak kaydıyla her şey eleştirilebilir.
Ama yapılan bunca insani yardıma rağmen Türkiye’ye terörist denilemez.
Bu eleştiri değil iftiradır, ihanettir.
Bir sürü kanıtı yok sayıp beyinlerinden geçeni olmuş gibi göstererek bu devleti teröristlikle suçlamak –eğer ahmaklıktan değilse- ancak terörist olmakla mümkündür.
“Bu katliam eğer sizin desteğinizle yapılmadıysa, bunu kanıtlayın, bunu ispatlayın. Kanıtlayamazsanız bizim bu güne kadar savunduğumuz iddialar geçerlidir” diyecek kadar hukuktan bihaber/sorumsuzlar siyaset yapıyorlar.
Oysa bu cümleyi Hukuk Fakültesine yeni başlamış bir öğrenci söylese kaydını silerler.
Hem iddiayı ortaya atacaksınız. Hem de doğru olmadığını siz kanıtlayın diyeceksiniz.
Kes, kopyala, yapıştır ve fotoşoplarla koyunları kandırmayı, yalanı dolanı bırakın da şu dilinizin altındaki baklayı çıkartın hele…
Bir sürü vatandaşları DAİŞ’e katılan ve bir sürü vatandaşları da DAİŞ’e katılmak üzere geldikleri Türkiye’den sınır dışı edilen ya da girişleri engellenen Avrupa ülkelerine tek bir söz etmeyip/edemeyip Türkiye’yi suçlamak için hain olmak yeterlidir.
Bayrağını/istiklal marşına saygı duymadığınız, ama ekmeğini aşını yediğiniz, suyunu içtiğiniz bu aziz ülkeye, bu aziz millete daha fazla haksızlık yapmayın.
Bir yandan terörist Türkiye deyip bir yandan da “Yunanistan’ın 1,6 milyar Euro’ luk borcunu Türkiye ödesin” gibi fanteziler size yakışsa da sırıtıyor.
Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir özelliği var.
Yalancının mumu artık yatsıya kadar değil öğleye kadar yanıyor.
Israrla Türkiye’ye terörist dediğinize göre ısrarla terörist olduğunuzu saklamaya çalışıyorsunuz.
Unutmayın bazı insanları her zaman, bazılarını belirli bir zaman aldatabilirsiniz.
Ama herkesi her zaman asla.
Bu arada başınızı kuma gömerek saklanacağınızı zannetmeyin.
Açıkta kalan yerleriniz size ele vermek için yetip te artıyor bile.