Yıllarca ilahiyat profesörü olarak ekranlarda boy gösterdi. 5 yaşında Kuran-ı Kerimi ezberlediğini, babasının da hoca olduğunu söylüyordu.
Dini konularda çok sayıda kitap ve makale yazdı.
Bir dönem gerçekten çok popülerdi. Kur’andaki İslamı açıkladığını, dini yorumlamaya yeni bir bakış açısı getirdiğini ve tabuları yıktığını söylüyordu. Tepki gösterenlerin varlığına rağmen katıldığı TV programları ilgi görüyordu.
İlahiyat Fakültesi Dekanlığı yaptı.
Milletvekili oldu ama partisinde barınamadı. Ayrıldı ve kendi partisini kurdu.
Popüler olmakla oy alınamadığından partisi hiçbir gelişim gösteremedi.
Sonra..
Evet sonra..
Sonra yaldızları dökülmeye başladı. Davranışları ile uyumlu olmadığından sözlerinin de bir değeri kalmadı. Ardından kendi tabularını yıkmaya başladı.
Yaşadıklarının iddia ettiği gibi İslami gerçeklere uygun olmadığı görüldü.
Özel hayatındaki inişler çıkışlar ve saç ektirip biçtirmelerden sonra 25 yaşındaki sevgilisine ayak uydurmak için bütün kitaplarının arka kapağında 1945 doğumlu yazmasına rağmen 1951 doğumlu olduğunu iddia edecek kadar gerçeklerden koptu.
Reha MUHTAR gazetesindeki 5.10.2011 tarihli köşesinde; “66 yaşında görünen, ilk çocuğuna 68 yılında 23 yaşında sahip olan bir erkek, neden ısrarla kendisinin 1951 doğumlu olup, 60 yaşında olduğunu söyleme ihtiyacı duyar. Tezinin bizzat eski eşi tarafından ısrarla çürütülmesine rağmen...” diye sormuştu da cevap alamamıştı.
Sonraları avukatı kitaplarına doğum tarihinin yanlış yazıldığının hocanın gözünden kaçtığını söylemiş..
Günahı boynuna, belki de sevgilisi ile arasındaki yaş farkını azaltmaya çalışmıştır.
İşte bu ilahiyat profesörü bir dönem Saba TÜMER’in bol kahkahalı programlarındaki konukluktan sonra artık marijinal kanallarda boy göstermeye başladı.
Kısa bir süre önce bir tv kanalında pohpohlanarak sunulduğu programda alenen ve herkesin gözünün içine bakarak, benim buraya yazmaktan hicap duyacağım ve tam bir terbiyesizlik örneği olan küfürler kullanmak suretiyle Cumhurbaşkanına hakaret etti. Yetmedi Arkasından dini bazı ayetleri yanlış yorumlayarak halkı da sürüye benzetti.
Bu terbiyesizce ifadeleri kullanırken yanında bulunan ve sanatçı olduğu iddia edilen birisi de küfür ifadesini aynen onayladı.
Yıllardır usta gazeteci olarak pazarlanan ancak ustalığı çektiği gizli kamera görüntülerini yayınlamak ve hatta bu nedenle bir insanın intiharına neden olmaktan ibaret olan birisi de sunucusu olduğu programda bu terbiyesizliğe gülerek müsaade etti.
Daha da vahimi programın canlı konukları bu terbiyesiz ifadelerin pervasızca söylenmesinden rahatsız olmadılar. Kimse tepki göstermedi, kınamadı..
Hep birlikte güldüler. Oysa orada gülünecek bir espri yapılmamış çok kaba bir şekilde küfür edilmişti.
Aynı ifadeleri bir pazarcı, bir dolmuşçu ya da köylü diye aşağıladıkları birisi sarf etse idi hakaret ediyor diyerek şikayete koşarlardı.
Hazımsızlık kabızlık ölçüsüne varınca bu sefer oral diyare başlıyor demek ki ..
Dile vuruyor..
Ve kontrol kayboluyor.
Ondan sonra da biz neden kutuplaştık diye soruluyor?..
Bu kadar aşağılama ve bu kadar hakaretten sonra karşıtlarınızdan ne bekliyorsunuz?.
Yunus Emre ne güzel söylemiş;
Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
Bir fikre, kişiye, iktidara, yönetime, muhalif olmak ayrı bir şeydir.
Muhalif olduğuna küfür etmek ayrı bir şey.
Küfür muhalefet değil acizliktir.
Söyleyecek doğru sözü olmayan bu eksikliğini küfürle kapatır.
Muhalif olmak ve eleştirmek elbette herkesin vazgeçilmez ve temel hakkıdır. Kimse eleştiriden muaf değildir.
Mevlana’nın söylediği gibi; “Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir”
Düşünen insan küfür eder mi?.
Düşünen insan hakaret eder mi?.
Hiç kimse küfür ve hakaretle var olmaz ancak kendisi gibi küfürbazlarla yaşadığı sürü içinde varlığını hisseder.
Bir gazeteci de siyasal tercihlerini beğenmediği halka inek dedi.
Peki inek olarak gördükleri halk da onlara eşek olarak görmeye başlarsa ne olacak?..
O zaman yaşadığımız ortam hayvanat bahçesine dönmez mi?..
Çocuklara böyle mi örnek olacağız?..
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin.
Bu ilahiyat profesörü eskisinin ekranda utanmadan sarf ettiği küfürlerin muhatabı siz ya da aileniz olsaydınız ne yapardınız?..